TEST/ TRANSFORMERS: YAMAHA X-MAX 250

   TEKNİK VERİLER:

  • Marka-Model: Yamaha X-MAX 250
  • Motor:Tek silindir, sıvı soğutmalı, 4-zamanlı, SOHC 249 cc
  • Güç: 15 kW @ 7.500 dev./dk.
  • Tork: 21 Nm @ 6.000 dev/dk.
  • Şanzıman: V-Kayışı otomatik
  • Fiyat: 16.521 TL
  • Test Motoru’nun kilometresi: 90km

MALZEME KALİTESİ:
 Bu konuda iyi. Hatta segmentinde bu konuda en başarılı olan motor. Parçalar genel olarak yerlerine sıkı oturtulmuş, elinizde kalacakmış gibi bir intiba yaratmıyor. Parçalar kaliteli olmanın dışında sizlere uzun ömürlü olacaklarını da belirtmekten kaçınmıyor. Gidonun kaliteli, pahası yüksek bir hissiyatı var. Gidonun altındaki gözlerin kapakları oldukça ince düşünülmüş, aluminyum detaya sahip olmaları ise göz dolduruyor. Kısaca X-Max bu disiplinde benden tam not aldı.

KULLANIŞLILIK:

 X-Max eşya gözleri olarak tatmin edici bir seviyede. Gidon altında iki adet biri kiltli olmak üzere göz var. Bu gözlerin derinliği iyi ama ne yazık ki içlerinde herhangi bir kaydırmaz malzeme bulunmuyor. Sele altına ki adet full face, large boyutunda kask aynı anda sığabiliyor ve yanlarında cüzdan tarzı eşyaları koymak içinde yer kalıyor. Bu konuda sadece bence bir adet eksisi var o da elektrik soketinin bulunmaması. Motoru ayağı ise rahat bir şekilde kullanılabiliyor. Özetlemek gerekirse eşya gözleri yeterli ve kullanışlı.

FARLAR:
 X-Max halojen farlara sahip. Tek taraftan aydınlatıyor ve yeterli. Uzunları ise dağ, taş aydınlatmasa da yeterli. Tek taraftan aydınlatması ise oldukça şık duruyor, yarış motorları gibi gözüküyor. Arka farlar led ve oldukça şık durduklarını şiddetle belirtmek istiyorum. Sinyal lambaları ise iş görüyor.

SELE VE OTURMA POZİSYONU:
 Ufak Japonumuz biraz sertçe bir seleye sahip. Şehir içinde pek fazla bir sıkıntı yaratmasa da selenin sertliği uzun yolda biraz ağrıya sebep olabilir.Eğer uzun yola çok çıkacaksanız veya biraz hassas bir kişiyseniz jel sele opsiyonunu tercih etmenizi öneririm. 
 Oturuş pozisyonunun 187 cm boya kadar olan kişilere rahatlıkla uyacağını düşünüyorum. 2. kişi oturma pozisyonu da güzel, hiç bir sıkıntıya rastladım. 2. kişi oturduğu zaman ayaklarını koyacak metal desteklere sahip oluyor. Desteklerin metal olması hoşuma gitti. Test motorumuzda opsiyonel olarak sunulan “Sisibar” var. Sisbar 2. kişi için oldukça büyük bir rahatlık sağlıyor. Genel olarak 2 kişi kullanacaksanız sisbar almanızı öneririm.

RENK VE TASARIM:

 Aslında zevkler ve renkler tartışılmaz fakat bu motor ile ilgili bir kaç kalemden bahsetmek istiyorum. İlk olarak test konuğumuz 2016 model yılının parlak “stonehenge” rengine sahip. Konuğumuzun rengi parlak olduğundan tekrar boyanabilir ve daha az masraf yaratacaktır. Mat renkler ise tekrar boyanamadıkları için parça değişimine ihtiyaç duyuyorlar ve daha masraflı oluyor. Kısacası X-Max’i satın alırken parlak renkler terci etmenizi tavsiye ederim. 

 Gelelim tasarım konusuna. X-Max bana “Transformers” filminden fırlamış gibi geldi. Yani tasarımını beğendim. Test konuğumuz opsiyonel olan yan rüzgarlıklara sahip. Yan rüzgarlıklar, motorun daha heybetli durmasına ve düştüğünde daha az hasar almasını sağlıyor. 
GÖSTERGELER:
 Göstergeler çok ama çok iyi. Dijital, voltaj gösteriyor ve her yerinden bilgi fışkırıyor. Göstergeler neredeyse şu anda satışta olan çoğu arabadan kat ve kat iyi. Hatta Toyota Yaris’in göstergelerinden bile güzel. Aydınlatma tonu ve rengi hoşuma gitti. Çok güzel bir oyuncak.

AYNALAR:
 Aynalar geniş ve arkanıza rahatlıkla hakim olabiliyorsunuz. Gidona bağlı olması aynaların kullanım kolaylığını arttırıyor. Fakat aynaların bir adet eksisi var, aynalar katlanmıyor. Bunun dışında aynaları güzel.
KONFOR:
 Genel olarak Yamaha diğer markalara nazaran biraz daha sert süspansiyonlar kullanır. Yamaha, X-Max’de de biraz sert ayarlı süspansiyonlar kullanmış. Fakat gerek kısa engebeler, çukurlar olsun, gerek uzun engebeler, çukurlar olsun pek bir sıkıntı çıkartmıyor, süspansiyonları diplenmiyor. Yani sadece sportiflik için hafif sert ayarlı süspansiyonlar kullanıldığını anlıyoruz. Süspansiyonların sertliğinin kalitesizliği ile herhangi bir alakası yok, aksine süspansiyonlar kaliteli.

MOTOR: 
 X-Max tek silindirli bir motora sahip. Titreşim olarak bir eleştirim yok. Ara hızlanmaları iyi. 140’a kadar sıkıntısız çıkıyor. Şehir içinde gücünü rahatlıkla kontrol edebiliyorsunuz. Sesi klasik motor sesi özel bir ses sunmuyor. Tüketim olarak ise şehir içinde rahatlıkla 4.0 litrelerde hiç zorlamadan dolaşabiliyorsunuz. Yakıt tankı 13.2 litre ve ortalama 80 TL’ye tam olarak doldura biliyorsunuz. Motor daha çok üst devirleri seven bir karaktere sahip. Sonuç olarak motor ideal, kullanıcısını üzmüyor hatta mutlu bile ediyor.

ŞANZIMAN:
 V-Kayışı otomatik bir şanzımana sahip test konuğumuz. İlk gaz tepkisi şanzıman sayesinde iyi, bekletmiyor. Vites geçişleri genel olarak sarsıntısız oluyor. Genel olarak motor devir çevirmeyi sevdiğinden dolayı şanzıman üst devirlerde vites değiştiriyor. Kısaca yaşanılabilir bir şanzıman.
SÜRÜŞ DİNAMİKLERİ:
 Sürüş dinamikleri olarak başarılı buluyorum X-Max’i. Yana rahatlıkla yatabiliyorsunuz. Kayma eğilimi ancak ki çok üstüne çıktığınız zaman başlıyor. Üzerindeki lastikler orta karar, tutuş limitleri eğer daha iyi bir çift lastik takarsanız daha da iyileşebilir. Sıkışık trafikte ve dar alanlarda kıvrak ama daha kıvrak olan rakipleri de yok değil.

AĞIRLIK:
 Konuğumuzun ıslak ağırlığı 182 kg. Ağırlığı segmentinde ortalama bir değer. Yani ne çok ağır nede çok hafif. 
FRENLER:
 Test konuğumuz olan X-Max “ABS” sistemine sahip. Ön ve arka frenler disk, kampana değil. Genel olarak fren hissiyatı iyi sizin mandala basmanızla motorun verdiği tepki arasında bir dolaylılık yok. ABS sistemi güzel ve etkili çalışıyor. Üzerinde orta karar lastikler bulunuyor test konuğumuzun. Daha iyi lastikler takarsanız fren mesafeniz kısalacaktır ama şu anda bile iyi.  Eğer yeni kullanmayı öğreniyorsanız ABS’li versiyonu almanızı öneririm.

FİYAT:
 Test konuğumuz X-Max şu anda üzerindeki opsiyonlar ile birlikte 16.521 TL’ye satılıyor. X-Max’i rakibi SYM Joymax 250 ile karşılaştırdığımız zaman arada 2500TL gibi bir fark oluyor. Bu iki fiyat arasında ki fark ise bence X-Max için değer. Çünkü X-Max ikinci el konusunda çok rahat bir motor, hiç değer kaybetmeden ve çabucak satabiliyorsunuz. Ayrıca X-Max, Joymax’e göre daha kaliteli malzemelere sahip. Kısaca X-Max rakiplerine göre biraz daha pahalı olsada kalitesi ve satış rahatlığı ile arada ki fiyat farkını unutturabiliyor. 

SONUÇ:
 Sonuç olarak X-MAX segmentinin en kaliteli, aynı reşat altını gibi en kolay satılan motoru ve aynı zamanda en güzel göstergelere sahip olan motoru. Eğer motor kullanmaya yeni başlıyorsanız, şehir içinde rahatlıkla gezmek istiyorsanız bu motor sizin için ideal seçim olur.

New Report

Close